Ferit Bingel, 1946 yılında Artvin’de doğdu. 1978 yılında Christian Albrechts University, Institute of Oceanography Kiel, Almanya’da Balıkçılık Oşinografisi alanında doktorasını aldı. Enstitü’nün kuruluş yıllarında, 1979, öğretim üyesi olarak ODTÜ’ye katıldı. 1983 yılında TÜBİTAK Bilim Teşvik Ödülü’nü kazandı ve bu ödülü alan ilk deniz bilim insanı oldu. 2007-2012 arasında Enstitü müdürlüğü görevini üstlenen Dr. Bingel 2012’de emekli oldu.
Hem ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde hem de Türkiye’de deniz biyolojisi ve balıkçılığı bilim dallarının gelişmesinde öncü rolleri üstlenen Dr. Bingel, ODTÜ-DBE’ye en fazla hizmet eden hocalarımız arasındadır. Dr. Bingel’in ODTÜ-DBE’nin eğitim, araştırma ve altyapı olarak gelişmesinde emekleri çoktur. Müdürlük görevinin öncesinde Enstitü Müdür Yardımcısı ve Deniz Biyolojisi ve Balıkçılığı ABD Başkanı olarak da idari görevlerde bulundu. Dr. Bingel, balık stoklarının değerlendirilmesi, balık popülasyon dinamikleri ve deniz ortamındaki biyolojik süreçler başta olmak üzere çeşitli alanlarda araştırmalar gerçekleştirmesinin yanı sıra geleceğin deniz bilimcilerine kaynak niteliğinde “Balık Populasyonlarının İncelenmesi” kitabını yazdı.
Ferit hocamızın emekli olmadan önceki son tez öğrencisiydim. Hatırlıyorum da odasına her girişimde Maltepe dumanından oluşan bir sis bulutu genzimi yakarak beni karşılar, bir süre sonra kapının açılmasıyla dağılan bulutun ardında beliren ve her daim bir şeyler üzerinde çalışan Ferit hocam hafifçe başını sallayarak "gir" yapardı. İşini bitirip bana dönmesini beklerken odasındaki sayısız kitap üzerinde gözlerimi gezdirirdim ve her seferinde daha önce fark etmediğim yeni bir kitap görürdüm. Ferit hocam ise bir süre sonra çalışmasına ara verip konu ne olursa olsun tüm dikkati ile benimle ilgilenirdi. Kendisi ile yemekhanede öğle yemeği yerken yaptığımız bilimsel tartışmaları hiç unutmayacağım. Hocamın çalışma disiplini her zaman bana referans olacak. Vefat haberini aldığımda avuç içerisinde buruşturulan bir kağıt parçası gibi kalbimin sıkıştığını hissettim. Huzur içinde uyu hocam. Seni unutmayacağım.
ODTÜ DBE’de 1983-1987 arasında Fiziksel Oşinografi Bölümünde yüksek lisansımı yaparken Ferit Hocamı tanıma fırsatım oldu. Kendisinden ders alma şansım olmadı ancak hocanın kendi öğrencileri ile sohbetlerini, özellikle mesai sonrası olanlarını imkanım olduğunda dinlemek çok keyif vericiydi. Bir keresinde balık popülasyonu hesaplaması için o dönem kendisinin aldığı Sinclair bilgisayar ile bir programı çalıştırmak istiyordu. İteratif bir hesaplama olduğu için Sinclair’in günlerce çalışması gerekiyordu ve çok ısınıyordu. Bunu öğrenince elektronik laboratuvarından küçük fan bulup sinclairi soğutmak için yerleştirmiştik ve hoca her gece kendi ofisine gidip sinclair'i kontrol eder ve o kendisine hassas gülüşü ile ‘birşey olmamış hala çalışıyor’ diyerek keyiflenirdi…Ferit hocama Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı dilerim.
Bir Marmara seferiydi. Kimya grubunda tek ben vardım ve seyir sorumlusu da Ferit hocaydı. Bir istasyondan diğerine çok yoğun bir çalışma içindeydik. yalnız olduğumdan haliyle işlerde geccikme oluyor, istasyonda 10-15 dk daha oyalanıyorduk. Ferit hoca işim bitinceye kadar "hadi, hadi, çabuk" diye tepemde bekliyordu..günlerdir uykusuz ve yorgunduk. Ferit hoca bizlerden daha aktif ve o da uykusuz ve yorgundu..Sabaha karşı geldiğimiz bir istasyonda yine aynı durum yaşandı. Ferit hoca "hadi, çabuk, herkes seni bekliyor" diye tepemde bekliyor. Uykusuzluk, aşırı yorgunluk ve zamana karşı iş yapmanın verdiği stresle "çek git başımdan, git yat uyu, herkes aşırı çalışıyor ve ama sen herkesi strese sokuyorsun, git yatağına" diye biraz da argoyla karışık bağırdım..Hoca hiç sesini çıkarmadı ve ortalıktan kayboldu, ancak akşam üzeri kütüphanede karşılaştık. Bana "iyi ki fırça attın, öyle güzel uyudum ki" dedi..Ben de ordaki bir cetveli aldım "hoca arkanı dön" dedim ve poposunu ölçtüm. Bu kadar da yat demedik, 9 saat uyudun ve popon da 8 santim genişledi" diye şakalaştık, gülüştük..Daha sonraki seyirlerde Ferit hoca daha ılımlıydı. Enstitüden ayrıldıktan sonra yaptığım ziyaretlerde odasında veya müdüriyetin önündeki banklarda çok güzel sohbetler yaptık. Ferit Hocayla 1980-den itibaren ve DBE'den ayrıldıktan sonra çok güzel dostluğumuz oldu. Denizlerde çok verimli ve bazen çok neşeli çalışmalar ve kader birliği yaptık. Nur içinde uyu sevgili arkadaşım, dostum ve unutulmaz biliminsanı..Belki de vefatına neden olan Maltepe sigaranla hep belleğimdesin..Seni çok özlüyoruz..
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Rektörlük Zemin Kat
Üniversiteler Mahallesi, Dumlupınar Bulvarı
No:1 06800 Çankaya Ankara – TÜRKİYE
E-posta: himofis@metu.edu.tr
Tel:+90 312 210 21 38
Faks: + 90 312 210 35 90
© Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Tüm hakkı saklıdır.
16.11.2021
Ekin Akoğlu
Ferit hocamızın emekli olmadan önceki son tez öğrencisiydim. Hatırlıyorum da odasına her girişimde Maltepe dumanından oluşan bir sis bulutu genzimi yakarak beni karşılar, bir süre sonra kapının açılmasıyla dağılan bulutun ardında beliren ve her daim bir şeyler üzerinde çalışan Ferit hocam hafifçe başını sallayarak "gir" yapardı. İşini bitirip bana dönmesini beklerken odasındaki sayısız kitap üzerinde gözlerimi gezdirirdim ve her seferinde daha önce fark etmediğim yeni bir kitap görürdüm. Ferit hocam ise bir süre sonra çalışmasına ara verip konu ne olursa olsun tüm dikkati ile benimle ilgilenirdi. Kendisi ile yemekhanede öğle yemeği yerken yaptığımız bilimsel tartışmaları hiç unutmayacağım. Hocamın çalışma disiplini her zaman bana referans olacak. Vefat haberini aldığımda avuç içerisinde buruşturulan bir kağıt parçası gibi kalbimin sıkıştığını hissettim. Huzur içinde uyu hocam. Seni unutmayacağım.
16.11.2021
Mustafa Oran
ODTÜ DBE’de 1983-1987 arasında Fiziksel Oşinografi Bölümünde yüksek lisansımı yaparken Ferit Hocamı tanıma fırsatım oldu. Kendisinden ders alma şansım olmadı ancak hocanın kendi öğrencileri ile sohbetlerini, özellikle mesai sonrası olanlarını imkanım olduğunda dinlemek çok keyif vericiydi. Bir keresinde balık popülasyonu hesaplaması için o dönem kendisinin aldığı Sinclair bilgisayar ile bir programı çalıştırmak istiyordu. İteratif bir hesaplama olduğu için Sinclair’in günlerce çalışması gerekiyordu ve çok ısınıyordu. Bunu öğrenince elektronik laboratuvarından küçük fan bulup sinclairi soğutmak için yerleştirmiştik ve hoca her gece kendi ofisine gidip sinclair'i kontrol eder ve o kendisine hassas gülüşü ile ‘birşey olmamış hala çalışıyor’ diyerek keyiflenirdi…Ferit hocama Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı dilerim.
12.11.2021
Zeki KARABULUT
Bir Marmara seferiydi. Kimya grubunda tek ben vardım ve seyir sorumlusu da Ferit hocaydı. Bir istasyondan diğerine çok yoğun bir çalışma içindeydik. yalnız olduğumdan haliyle işlerde geccikme oluyor, istasyonda 10-15 dk daha oyalanıyorduk. Ferit hoca işim bitinceye kadar "hadi, hadi, çabuk" diye tepemde bekliyordu..günlerdir uykusuz ve yorgunduk. Ferit hoca bizlerden daha aktif ve o da uykusuz ve yorgundu..Sabaha karşı geldiğimiz bir istasyonda yine aynı durum yaşandı. Ferit hoca "hadi, çabuk, herkes seni bekliyor" diye tepemde bekliyor. Uykusuzluk, aşırı yorgunluk ve zamana karşı iş yapmanın verdiği stresle "çek git başımdan, git yat uyu, herkes aşırı çalışıyor ve ama sen herkesi strese sokuyorsun, git yatağına" diye biraz da argoyla karışık bağırdım..Hoca hiç sesini çıkarmadı ve ortalıktan kayboldu, ancak akşam üzeri kütüphanede karşılaştık. Bana "iyi ki fırça attın, öyle güzel uyudum ki" dedi..Ben de ordaki bir cetveli aldım "hoca arkanı dön" dedim ve poposunu ölçtüm. Bu kadar da yat demedik, 9 saat uyudun ve popon da 8 santim genişledi" diye şakalaştık, gülüştük..Daha sonraki seyirlerde Ferit hoca daha ılımlıydı. Enstitüden ayrıldıktan sonra yaptığım ziyaretlerde odasında veya müdüriyetin önündeki banklarda çok güzel sohbetler yaptık. Ferit Hocayla 1980-den itibaren ve DBE'den ayrıldıktan sonra çok güzel dostluğumuz oldu. Denizlerde çok verimli ve bazen çok neşeli çalışmalar ve kader birliği yaptık. Nur içinde uyu sevgili arkadaşım, dostum ve unutulmaz biliminsanı..Belki de vefatına neden olan Maltepe sigaranla hep belleğimdesin..Seni çok özlüyoruz..