< Geri dön

Prof. Dr. Erdinç Çakıroğlu

Anısına

3 Aralık 1969 - 1 Eylül 2024
< Geri dön

Prof. Dr. Erdinç Çakıroğlu

Anısına

3 Aralık 1969 - 1 Eylül 2024
  • Prof. Dr. Erdinç Çakıroğlu, 3 Aralık 1969 tarihinde, Kars’ta doğdu. 1987-1992 yılları arasında ODTÜ Eğitim Fakültesi Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü’nden (şu anki Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü) lisans derecesini, 1992-1994 yılları arasında yine aynı bölümden yüksek lisans derecesini, 1996-2000 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri, Indiana Üniversitesi, Bloomington’dan eğitim programları ve öğretim alanında doktora derecesini aldı.

    ODTÜ’de 1992 yılında asistan olarak göreve başladı. Doktorasını tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek 2000 yılından itibaren ODTÜ’de öğretim üyesi olarak görev yaptı.

    ODTÜ’de görev yaptığı süre boyunca, Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü’nün gelişmesine büyük katkılarda bulundu. Ulusal ve uluslararası birçok önemli projede yer aldı. Çok sayıda yüksek lisans ve doktora öğrencisinin tez danışmanlığını yaptı. Ayrıca, 2013-2016 yılları arasında Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcılığı ve 2020-2023 yılları arasında Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölüm Başkanlığı görevlerini başarıyla yürüttü.

    2015 yılında ODTÜ’de Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (BİLTEMM) kurarak üniversitemize önemli bir değer kattı. 4 Eylül 2015 tarihinden emekli olduğu 1 Kasım 2023 tarihine kadar kurucu başkanlığını yürüttüğü BİLTEMM’de birçok öğretmen eğitimi vererek öğretmenlerin mesleki gelişimlerine katkıda bulundu.

    ODTÜ’den emekli olduktan sonra, TED Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı.

    Yurt içinde ve yurt dışında öğretmen eğitimi ve mesleki gelişim programlarında görev aldı. Yenilikçi eğitim uygulamalarının geliştirilmesine yönelik ulusal ve uluslararası nitelikte çeşitli projeler yürüttü. Ulusal öğretim programlarının geliştirmesinde görev aldı.

    Ulusal ve uluslararası düzeyde yayınlanmış makaleleri, kitap bölümleri ve konferans bildirileri bulunan Prof. Dr. Erdinç Çakıroğlu’nun araştırma ve ilgi alanları arasında ilkokul ve ortaokul matematiğine yönelik öğretim tasarımı, STEM eğitimi ve tasarım temelli eğitim araştırmaları bulunmaktadır.


    Fotoğraf Paylaşın

    Anılar

    10.10.2024

    Bilal ÖZÇAKIR

    Danışmanım Prof. Dr. Erdinç Çakıroğlu’nun aramızdan ayrılışı, hepimiz için derin bir boşluk yarattı. Erdinç hocamın haberini aldığımda kendimi sahipsiz kalmış gibi hissettim. Artık akademik hayatımda danışmanımın tavsiyelerini, görüşlerini alamayacağımı fark ettim. Ama hocamızın bıraktığı izler, elbet bizlerle birlikte yaşamaya devam edecek. Akademik hayatımın her aşamasında yanımda olan Erdinç Hoca ile ilk kez 2005 yılında, lisans eğitimime başladığım dönemde tanıştım. Lisans eğitimimde teknolojiye olan ilgi ve merakımın gelişmesinde, yüksek lisans ve doktora sürecimde de bu ilgimi çalışmalarımda özgürce yönlendirmemde bana her zaman rehberlik etti. Onunla danışmanlığında geçirdiğim süre, bilgi birikimimin ötesinde, hayata bakışımı ve akademik etik anlayışımı şekillendirdi. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimimiz boyunca diğer kıymetli hocalarımız ile birlikte bizlere bir eğitimcinin nasıl olması gerektiği konusunda rol model oldular. Şu anda sahip olduğum eğitimci kimliğimin gelişmesinde Erdinç hocamın çok katkısı olmuştur. Erdinç Hoca, akademik başarılarıyla tanınsa da onu en değerli kılan özelliği, öğrencilerine verdiği önem ve gösterdiği samimiyetti. Kendisinin sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda insan olarak da ne kadar değerli olduğunu bizlerle kurduğu bu yakın ilişkilerle hep hissettik. Bizlerin gelişimini görmek, başarılarımızı paylaşmak hocam için her şeyden daha değerliydi. Doçentliğimi aldığımda kendisini arayıp, “Hocam, sizin rehberliğiniz sayesinde bu aşamaya gelebildim, çok teşekkür ederim” dediğimde, bana “Ben bir şey yapmadım, her şeyi sen kendin başardın” demişti. Bu sözleri, onun öğrencilerine olan güvenini ve alçakgönüllü yaklaşımını bir kez daha ortaya koydu. Akademik hayatı boyunca sadece bilgiyi paylaşmakla kalmadı, aynı zamanda bizi daha iyi insanlar olmaya teşvik etti. Onun bıraktığı bu miras, hepimiz için bir ilham kaynağı olmaya devam edecek. Bilim dünyasına sunduğu katkılarla, yetiştirdiği öğrencilerle ve bizlere öğrettiği değerlerle, onun adı hep yaşayacak. Bu vesileyle, hocamızın hatırasını yaşatma sorumluluğunu taşıyacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum. Her birimizin hayatında bıraktığı bu derin iz, onun ne kadar değerli bir insan ve akademisyen olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. İyi ki yollarımız kesişti, iyi ki onun öğrencisi oldum. Mekânı cennet olsun, ruhu şad olsun.

    10.10.2024

    Kursat Cagiltay

    Hayatımızda bazı kişilere kan bağı ile bağlıyken bazı kişilere de can bağı ile bağlıyız. Onlar hayatımızın bir noktasında karşımıza çıkar ve öyle güçlü bir bağ oluşur ki hiçbir güç onu koparamaz. Biz ailecek çok şanlıydık, eşler ve çocuklar da dahil olmak üzere, dünyanın en değerli insanları olan tüm Çakıroğlu ailesi ile Can bağı ile akraba olduk. Onlar dostun ötesinde bize kardeş, çocuklarımız için amca/dayı/teyze/hala oldular. Çağıltay ailesi olarak çok şanslıyız ki bu hayat yolunda birlikte yürümeyi tüm güzellikleri ile başarabildik. Aile bağımız dışında sevgili Erdinç’in birleştirici, sakin güç özelliğinden bahsetmek de isterim. Erdinç İndiana üniversitesinde Türk Öğrenci Birliğinin başkanlığını yapmıştı. Yurtdışında eğitim almış olan arkadaşlar bilir, orada da Türkler dünya görüşleri ya da başka nedenlerle gruplaşırlar. Indiana’da da böyleydi. Ama Erdinç Başkanlığı zamanında bu ayrılıkları en aza indiren, birlik sağlayan yaklaşımı ile çok sağlıklı bir dönem geçirilmesini sağlamıştı. Özellikle 1999 depremi esnasında yardım toplanması konusunda insanları organize etmesi ve çalışmasını unutamam. Yaşamımızın yaklaşık 30 yılını tüm endişelerimizde, mutluluğumuzda, hüzünlerimizde, çaresizliklerimizde Erdinç’in güler yüzü ile, dostluğu ile, desteği ile paylaştık. Bir kardeşin kardeşe yapabileceklerinin çok ötesinde hep yanımızda oldu. Yanımızda oldunuz... Erdinç ve Jale olarak bize hep çok güzel bir örnek oldunuz. Sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, can yoldaşlığını bize tattırdınız. Daha geçen ay, beraber neler yapacağımızı, TED üniversitesi için planlarını o planlarda beni nasıl dahil edeceğini heyecanla anlatıyordu. Her zaman kalbimde ve aklımdasın, hep özleneceksin sevgili kardeşim

    10.10.2024

    Gamze Kurt

    İnsanın hocasını kaybetmesi çok zormuş.. Duyduğum andan itibaren inanmak istemiyorum. O benim için hala yaşıyor. Ankara’dan ayrılmış olsam da Ankara’da olduğunu bilmek güzeldi, huzur veriyordu. Ankara’ya gitme sebebimdi. ODTÜ’den ilköğretim matematik öğretmenliğinin ilk mezunlarındanım ben. Erdinç hocamla ilk tanışmamız onun Amerikadan yeni geldiği yıllara denk geliyor, sanırım 2000’de ilk dersimize girmişti, onu gencecik, yepyeni, heyecanlı, idealist bir hoca olarak görmüştüm o zamanlarda.. Mezun olurken bize “hiç bir zaman idealizminizi kaybetmeyin” diyerek öğüt vermişti. Ben de aynı öğüdü şimdi mezunlarımıza veriyorum.. Onu anmayacağım bir gün çok zor olacak. Fakültede marangozlar mobilyacılarla binbir emekle kurduğu matematik laboratuarı, sonra bana da ilham oldu. Mersin Üniversitesinde bir benzerini yapma fırsatım oldu.. O laboratuara her girdiğimde, her dersimde onu anmaya devam ediyorum. Danışmanlık yaptığı doktora öğrencilerinden biriyim, doktora zamanı kafamda 10 soruyla toplantıya girerdim, 20 soruyla çıkardım.. Bunun ne kadar kıymetli olduğunun çok farkında oldum her zaman, onun danışmanlığını örnek alarak, şimdi öğrencilerime de aynı tavırla yaklaşmaya çalışıyorum.. İnsanın hocasını kaybetmesi, ailesinden birini kaybetmesi gibiymiş.. Çok üzgünüm.. Hepimizin başı sağolsun..


    Mesaj bırakın

  • 10.10.2024

    Bilal ÖZÇAKIR

    Danışmanım Prof. Dr. Erdinç Çakıroğlu’nun aramızdan ayrılışı, hepimiz için derin bir boşluk yarattı. Erdinç hocamın haberini aldığımda kendimi sahipsiz kalmış gibi hissettim. Artık akademik hayatımda danışmanımın tavsiyelerini, görüşlerini alamayacağımı fark ettim. Ama hocamızın bıraktığı izler, elbet bizlerle birlikte yaşamaya devam edecek. Akademik hayatımın her aşamasında yanımda olan Erdinç Hoca ile ilk kez 2005 yılında, lisans eğitimime başladığım dönemde tanıştım. Lisans eğitimimde teknolojiye olan ilgi ve merakımın gelişmesinde, yüksek lisans ve doktora sürecimde de bu ilgimi çalışmalarımda özgürce yönlendirmemde bana her zaman rehberlik etti. Onunla danışmanlığında geçirdiğim süre, bilgi birikimimin ötesinde, hayata bakışımı ve akademik etik anlayışımı şekillendirdi. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimimiz boyunca diğer kıymetli hocalarımız ile birlikte bizlere bir eğitimcinin nasıl olması gerektiği konusunda rol model oldular. Şu anda sahip olduğum eğitimci kimliğimin gelişmesinde Erdinç hocamın çok katkısı olmuştur. Erdinç Hoca, akademik başarılarıyla tanınsa da onu en değerli kılan özelliği, öğrencilerine verdiği önem ve gösterdiği samimiyetti. Kendisinin sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda insan olarak da ne kadar değerli olduğunu bizlerle kurduğu bu yakın ilişkilerle hep hissettik. Bizlerin gelişimini görmek, başarılarımızı paylaşmak hocam için her şeyden daha değerliydi. Doçentliğimi aldığımda kendisini arayıp, “Hocam, sizin rehberliğiniz sayesinde bu aşamaya gelebildim, çok teşekkür ederim” dediğimde, bana “Ben bir şey yapmadım, her şeyi sen kendin başardın” demişti. Bu sözleri, onun öğrencilerine olan güvenini ve alçakgönüllü yaklaşımını bir kez daha ortaya koydu. Akademik hayatı boyunca sadece bilgiyi paylaşmakla kalmadı, aynı zamanda bizi daha iyi insanlar olmaya teşvik etti. Onun bıraktığı bu miras, hepimiz için bir ilham kaynağı olmaya devam edecek. Bilim dünyasına sunduğu katkılarla, yetiştirdiği öğrencilerle ve bizlere öğrettiği değerlerle, onun adı hep yaşayacak. Bu vesileyle, hocamızın hatırasını yaşatma sorumluluğunu taşıyacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum. Her birimizin hayatında bıraktığı bu derin iz, onun ne kadar değerli bir insan ve akademisyen olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. İyi ki yollarımız kesişti, iyi ki onun öğrencisi oldum. Mekânı cennet olsun, ruhu şad olsun.

    10.10.2024

    Kursat Cagiltay

    Hayatımızda bazı kişilere kan bağı ile bağlıyken bazı kişilere de can bağı ile bağlıyız. Onlar hayatımızın bir noktasında karşımıza çıkar ve öyle güçlü bir bağ oluşur ki hiçbir güç onu koparamaz. Biz ailecek çok şanlıydık, eşler ve çocuklar da dahil olmak üzere, dünyanın en değerli insanları olan tüm Çakıroğlu ailesi ile Can bağı ile akraba olduk. Onlar dostun ötesinde bize kardeş, çocuklarımız için amca/dayı/teyze/hala oldular. Çağıltay ailesi olarak çok şanslıyız ki bu hayat yolunda birlikte yürümeyi tüm güzellikleri ile başarabildik. Aile bağımız dışında sevgili Erdinç’in birleştirici, sakin güç özelliğinden bahsetmek de isterim. Erdinç İndiana üniversitesinde Türk Öğrenci Birliğinin başkanlığını yapmıştı. Yurtdışında eğitim almış olan arkadaşlar bilir, orada da Türkler dünya görüşleri ya da başka nedenlerle gruplaşırlar. Indiana’da da böyleydi. Ama Erdinç Başkanlığı zamanında bu ayrılıkları en aza indiren, birlik sağlayan yaklaşımı ile çok sağlıklı bir dönem geçirilmesini sağlamıştı. Özellikle 1999 depremi esnasında yardım toplanması konusunda insanları organize etmesi ve çalışmasını unutamam. Yaşamımızın yaklaşık 30 yılını tüm endişelerimizde, mutluluğumuzda, hüzünlerimizde, çaresizliklerimizde Erdinç’in güler yüzü ile, dostluğu ile, desteği ile paylaştık. Bir kardeşin kardeşe yapabileceklerinin çok ötesinde hep yanımızda oldu. Yanımızda oldunuz... Erdinç ve Jale olarak bize hep çok güzel bir örnek oldunuz. Sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, can yoldaşlığını bize tattırdınız. Daha geçen ay, beraber neler yapacağımızı, TED üniversitesi için planlarını o planlarda beni nasıl dahil edeceğini heyecanla anlatıyordu. Her zaman kalbimde ve aklımdasın, hep özleneceksin sevgili kardeşim

    10.10.2024

    Gamze Kurt

    İnsanın hocasını kaybetmesi çok zormuş.. Duyduğum andan itibaren inanmak istemiyorum. O benim için hala yaşıyor. Ankara’dan ayrılmış olsam da Ankara’da olduğunu bilmek güzeldi, huzur veriyordu. Ankara’ya gitme sebebimdi. ODTÜ’den ilköğretim matematik öğretmenliğinin ilk mezunlarındanım ben. Erdinç hocamla ilk tanışmamız onun Amerikadan yeni geldiği yıllara denk geliyor, sanırım 2000’de ilk dersimize girmişti, onu gencecik, yepyeni, heyecanlı, idealist bir hoca olarak görmüştüm o zamanlarda.. Mezun olurken bize “hiç bir zaman idealizminizi kaybetmeyin” diyerek öğüt vermişti. Ben de aynı öğüdü şimdi mezunlarımıza veriyorum.. Onu anmayacağım bir gün çok zor olacak. Fakültede marangozlar mobilyacılarla binbir emekle kurduğu matematik laboratuarı, sonra bana da ilham oldu. Mersin Üniversitesinde bir benzerini yapma fırsatım oldu.. O laboratuara her girdiğimde, her dersimde onu anmaya devam ediyorum. Danışmanlık yaptığı doktora öğrencilerinden biriyim, doktora zamanı kafamda 10 soruyla toplantıya girerdim, 20 soruyla çıkardım.. Bunun ne kadar kıymetli olduğunun çok farkında oldum her zaman, onun danışmanlığını örnek alarak, şimdi öğrencilerime de aynı tavırla yaklaşmaya çalışıyorum.. İnsanın hocasını kaybetmesi, ailesinden birini kaybetmesi gibiymiş.. Çok üzgünüm.. Hepimizin başı sağolsun..


    Mesaj bırakın