Ayten Coşkunoğlu 1931 yılında doğdu. 1953 yılında Ankara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek Lisansını Bryn Mawr College’de tamamladı. Doktora derecesini ise 1967 yılında İstanbul Üniversitesi’nden aldı.
1961’den 1982 yılına kadar İngilizce Hazırlık Birimi’nde ve o zaman “Freshman” diye anılan ve lisans öğrencilerine İngilizce eğitimi veren birimde çalıştı ve Yabancı Diller Yüksek Okulu’nun oluşumu ve gelişimine en başından beri önemli katkılarda bulundu.
1982 yılında Eğitim Fakültesi, Yabancı Diller Eğitimi Bölümü’ne Kurucu Bölüm Başkanı olarak atandı ve Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Başkanlığı görevini 1982-1989 yılları arasında başarıyla yürüttü. Prof.Dr. Ayten Coşkunoğlu Bear, emekli olduğu 1998 yılından 2018 yılına kadar bölümün İngiliz Edebiyatı lisansüstü programında ders vermeye devam etti, sayılamayacak kadar çok öğrenci ve akademisyen yetiştirdi.
Prof. Dr. Ayten Coşkunoğlu Bear’ın ODTÜ’nün ilk yıllarından itibaren hem üniversitenin İngilizce eğitimine hem de Beşeri İlimler ve özellikle Edebiyat kanadının oluşumuna ve gelişimine katkılarda bulundu.
Ayten Coşkunoğlu Bear; Karşılaştırmalı Edebiyatın yanı sıra, edebiyat felsefesi, edebiyat-psikoloji ilişkisi, İngiliz romanı, drama ve modern Türk Edebiyatı üzerine çalışmalar yapmıştır.
90’lı yıllarda Yabancı Diller Eğitimi Bölümü’nde lisans öğrencisi olarak okurken Ayten Hoca’mın adını hep duyardım ve çok merak ederdim. Ama o dönemde kendisinden ders almam maalesef mümkün olmadı. Ben Ayten Hoca’mı 90’ların sonunda lisansüstü eğitimime başladığımda tanıdım ve ne şanslıyım ki bu tanışıklığımız sonraki 20 küsür yılda derinleşerek devam etti. Bana hem akademik hem de sosyal ve kişisel anlamda katkısı çok büyüktür. Ayten Hocam öğrencilerine çok değer verirdi ve verdiği değeri onlarla uzun uzun sohbet ederek göstermeyi çok severdi. Bu kadar büyük bir hocanın yanında hiçbir zaman bir gerginlik hissetmezdiniz. Ben de onun hem özel hayatı hem de mesleki hayatı ve dolayısıyla ODTÜ’nün ilk yılları hakkında birçok şeyi bu çok güzel ve uzun sohbetlerden öğrendim. Ayten Hocam Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, İstanbul Üniversitesi ve Amerika, Bryn Mawr College’da o yıllarda almış olduğu esaslı eğitimi ve sonrasında da İngiltere ve İtalya’da misafir araştırmacı olarak biriktirdiği deneyimi, alanına olan büyük sevgisi ve ilgisi ile çok güzel bir şekilde harmanlamıştı. ODTÜ’ye olan bağlılığı ve sevgisi de tüm bunlara eklendiğinde, kendisinden etkilenmemek imkansızdı. ODTÜ’deki ilk yıllarını ve birşeyleri sıfırdan inşa ediyor olmanın verdiği heyecanı o kadar güzel, o kadar içten anlatırdı ki... Geçmişten bahsederken mesleki hayatının özellikle iki dönemini çok heyecanla anlatırdı. Bunlardan birincisi, 60lı ve 70li yıllarda tüm ODTÜ öğrencilerine açılan seçmeli edebiyat dersleri verdiği dönemdi. İkincisi ise Yabancı Diller Eğitimi Bölümü’nün ilk kurulduğu yıllar ve ODTÜ’ye yakışır bir bölüm oluşturma ve üstün nitelikli öğrenciler mezun etme çabasıydı. ODTÜ’nün 60lı ve 70li yıllarda kendisinden seçmeli ders alan Mühendislik ve Mimarlık öğrencilerini çok överdi – çok zeki olduklarını, sosyal konulara ve hayata dair düşünmeye çok açık olduklarını ve konuştukları konular üzerine öğrencileriyle birlikte duyduğu heyecanı o kadar içtenlikle anlatırdı ki, kendisini bazen hafif bir kıskançlıkla dinlerdim. Eminim öğrencileri de kendisine o kadar bağlıydı ki, 70’lerde kurdukları Edebiyat Kulübü’ne Ayten Hoca’mızı başkan seçmek istemişler, o da bu isteklerini severek kabul etmişti. 1982 yılında kurulan bölümümüzün, Yabancı Diller Eğitimi Bölümü’nün ilk öğrencilerini, mezunlarını ve asistanlarını da o kadar büyük bir heyecan ve takdirle anlatırdı ki, yine bazen hafif bir kıskançlık duyardım. O dönem oluşturulan dersleri, kendisinin kurucu başkan olarak doğru bulduğu bazı yaklaşımları uygulamaya koyabilmek için gösterdiği çaba ve iradeyi ve o dönemki tüm akademik kadronun ve öğrencilerin güzel birşeyler ortaya koyabilme heyecanını hep Hocamdan dinledim. Ne şanslıyım ki ben de onun öğrencisi oldum. Ayten Hocam’dan aldığım master ve doktora derslerini hiç unutamam. İlgi ve uzmanlık alanları olan roman, tiyatro, Türk, İngiliz ve Avrupa edebiyatı, 20.yy edebiyatı, modernizm ve postmodernizm, psikoloji ve edebiyat, ve felsefe ve edebiyat gibi konularda bizleri o kadar iyi yetiştirdi ki, ona ne kadar minnet duysak azdır. Ayten Hocam’dan şimdi düşününce neredeyse 20 yıl kadar önce aldığım derslerin birçok detayı hala çok canlı olarak zihnimde – ve bunun için kendisine minnettarım. Ayten Hocam eğitim ve uzmanlık alanını, yani İngilizce’yi çok severdi. Ama Türkçe’yi de bir o kadar sever ve önemserdi. Özellikle karşılaştırmalı edebiyat alanında açtığı derslerde Türk romanından örnekler okutmaya çok özen gösterir ve öğrencilerinin hem Türk edebiyatına hem de Avrupa edebiyatına daha bütüncül bir şekilde bakmasını sağlamayı çok arzu ederdi. Hocamızın Türkçe’ye olan ilgisi 1989 yılında Türk Dil Kurumu asli üyeliğine seçilmesinden ve burada da Türkçe’nin bir bilim dili olarak gelişimine katkıda bulunacak çalışmalar yapmasından da belliydi. Ayten Hocam, sizden hem kişisel hem de akademik anlamda çok şey edindim ve öğrendim. Size bunlar için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Benim gözümde Siz, o çok sevdiğiniz Varoluşçuluk Felsefesi’nin, aslında kavranması oldukça zor olan, “tüm sıkıntı, zorluk ve hüznüne rağmen hayatı ve varoluşu kutlamak gerektiği” fikrinin vücuda gelmiş haliydiniz. Bunu görmeme ve anlamama izin verdiğiniz ve tüm bunları bana aktardığınız için size minnettarım. Sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Sizi çok seviyorum ve çok özleyeceğim. Huzur içinde uyuyun...
Güzel hocam, Sizinle tanışmak benim için büyük bir değişimdir. Sizinle geçirdiğim her an benim için çok önemli. Bana bakışınız, benimle sohbet edişiniz hep aklımda. Evinizin balkonunda içtiğimiz çaylar, sizin güzel tavsiyeleriniz o kadar değerli ki benim için. Keşke sizin gibi insanlardan daha fazla olsa bu dünyada. ODTÜ ve özellikle İngilizce öğretmenliği benim hayatımda büyük bir rol oynadı. Türkiye’de bir yabancı olarak yaşamak bazen zor bazen de çok güzeldi ve bu güzelliklerden biri de sizsiniz, hocam. Edebiyatı sevmek ve anlamak sizinle daha güzeldi. Çünkü her dersi zorunlu halden çıkarıp güzel anılara dönüştürdünüz. Sizi hep hatırlayacağım, hocam. Muhteşem bir insandınız benim için. Joshua hocaya ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Yanında duran ışığı kaybetmek çok zordur. Huzur içinde uyuyun.
Prof. Dr. Ayten Coşkunoğlu Bear hocamızın acı kaybını derin teessürle öğrendim. Üzerimizde emeği büyük olan hocamız bir kuşak için köşe taşı niteliğinde değerli bir insandı. Bizleri Türk romanlarını Batı romanlarıyla birlikte ele almaya, karşılaştırmaya, değerlendirmeye sevkeden hocamızın kazandırdığı vizyon sayesinde anlatıbilim çalışmalarımın bir kapısı hep Türk edebiyatına açık kaldı. Bu yüzden Ayten hocamız TurkishNotes projemizin de asıl ilham kaynağıdır diyebilirim. Hep iyi ki ondan karşılaştırmalı dersini almışım, iyi ki Ayten hocamızla tanışmışım diyorum. Bu, hayatımın dönüm noktalarından biridir desem yeridir. Ayrıca, gerek Joshua hocamız gerekse Ayten hocamız nezaket ve zarafet konusunda da örnek insanlardı. Onları tanıyan bir çok arkadaşım buna yakından tanıktır. Bunca zaman içinde kendilerini andık, kulaklarını çınlattık belki ama görmek, görüşmek kısmet olmadı. En son Ankara'dan ayrılmadan önceydi sanırım, evinde ziyaret etmiştik. Joshua hocamızla birlikte çok zarif ev sahipliği yapmışlardı bize. Bu vesileyle, kendisini rahmet, minnet ve şükranla anıyor, bütün câmiamıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Huzur içinde, ışıklar içinde uyusun.
25.11.2020
Nil Korkut-Naykı
90’lı yıllarda Yabancı Diller Eğitimi Bölümü’nde lisans öğrencisi olarak okurken Ayten Hoca’mın adını hep duyardım ve çok merak ederdim. Ama o dönemde kendisinden ders almam maalesef mümkün olmadı. Ben Ayten Hoca’mı 90’ların sonunda lisansüstü eğitimime başladığımda tanıdım ve ne şanslıyım ki bu tanışıklığımız sonraki 20 küsür yılda derinleşerek devam etti. Bana hem akademik hem de sosyal ve kişisel anlamda katkısı çok büyüktür. Ayten Hocam öğrencilerine çok değer verirdi ve verdiği değeri onlarla uzun uzun sohbet ederek göstermeyi çok severdi. Bu kadar büyük bir hocanın yanında hiçbir zaman bir gerginlik hissetmezdiniz. Ben de onun hem özel hayatı hem de mesleki hayatı ve dolayısıyla ODTÜ’nün ilk yılları hakkında birçok şeyi bu çok güzel ve uzun sohbetlerden öğrendim. Ayten Hocam Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, İstanbul Üniversitesi ve Amerika, Bryn Mawr College’da o yıllarda almış olduğu esaslı eğitimi ve sonrasında da İngiltere ve İtalya’da misafir araştırmacı olarak biriktirdiği deneyimi, alanına olan büyük sevgisi ve ilgisi ile çok güzel bir şekilde harmanlamıştı. ODTÜ’ye olan bağlılığı ve sevgisi de tüm bunlara eklendiğinde, kendisinden etkilenmemek imkansızdı. ODTÜ’deki ilk yıllarını ve birşeyleri sıfırdan inşa ediyor olmanın verdiği heyecanı o kadar güzel, o kadar içten anlatırdı ki... Geçmişten bahsederken mesleki hayatının özellikle iki dönemini çok heyecanla anlatırdı. Bunlardan birincisi, 60lı ve 70li yıllarda tüm ODTÜ öğrencilerine açılan seçmeli edebiyat dersleri verdiği dönemdi. İkincisi ise Yabancı Diller Eğitimi Bölümü’nün ilk kurulduğu yıllar ve ODTÜ’ye yakışır bir bölüm oluşturma ve üstün nitelikli öğrenciler mezun etme çabasıydı. ODTÜ’nün 60lı ve 70li yıllarda kendisinden seçmeli ders alan Mühendislik ve Mimarlık öğrencilerini çok överdi – çok zeki olduklarını, sosyal konulara ve hayata dair düşünmeye çok açık olduklarını ve konuştukları konular üzerine öğrencileriyle birlikte duyduğu heyecanı o kadar içtenlikle anlatırdı ki, kendisini bazen hafif bir kıskançlıkla dinlerdim. Eminim öğrencileri de kendisine o kadar bağlıydı ki, 70’lerde kurdukları Edebiyat Kulübü’ne Ayten Hoca’mızı başkan seçmek istemişler, o da bu isteklerini severek kabul etmişti. 1982 yılında kurulan bölümümüzün, Yabancı Diller Eğitimi Bölümü’nün ilk öğrencilerini, mezunlarını ve asistanlarını da o kadar büyük bir heyecan ve takdirle anlatırdı ki, yine bazen hafif bir kıskançlık duyardım. O dönem oluşturulan dersleri, kendisinin kurucu başkan olarak doğru bulduğu bazı yaklaşımları uygulamaya koyabilmek için gösterdiği çaba ve iradeyi ve o dönemki tüm akademik kadronun ve öğrencilerin güzel birşeyler ortaya koyabilme heyecanını hep Hocamdan dinledim. Ne şanslıyım ki ben de onun öğrencisi oldum. Ayten Hocam’dan aldığım master ve doktora derslerini hiç unutamam. İlgi ve uzmanlık alanları olan roman, tiyatro, Türk, İngiliz ve Avrupa edebiyatı, 20.yy edebiyatı, modernizm ve postmodernizm, psikoloji ve edebiyat, ve felsefe ve edebiyat gibi konularda bizleri o kadar iyi yetiştirdi ki, ona ne kadar minnet duysak azdır. Ayten Hocam’dan şimdi düşününce neredeyse 20 yıl kadar önce aldığım derslerin birçok detayı hala çok canlı olarak zihnimde – ve bunun için kendisine minnettarım. Ayten Hocam eğitim ve uzmanlık alanını, yani İngilizce’yi çok severdi. Ama Türkçe’yi de bir o kadar sever ve önemserdi. Özellikle karşılaştırmalı edebiyat alanında açtığı derslerde Türk romanından örnekler okutmaya çok özen gösterir ve öğrencilerinin hem Türk edebiyatına hem de Avrupa edebiyatına daha bütüncül bir şekilde bakmasını sağlamayı çok arzu ederdi. Hocamızın Türkçe’ye olan ilgisi 1989 yılında Türk Dil Kurumu asli üyeliğine seçilmesinden ve burada da Türkçe’nin bir bilim dili olarak gelişimine katkıda bulunacak çalışmalar yapmasından da belliydi. Ayten Hocam, sizden hem kişisel hem de akademik anlamda çok şey edindim ve öğrendim. Size bunlar için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Benim gözümde Siz, o çok sevdiğiniz Varoluşçuluk Felsefesi’nin, aslında kavranması oldukça zor olan, “tüm sıkıntı, zorluk ve hüznüne rağmen hayatı ve varoluşu kutlamak gerektiği” fikrinin vücuda gelmiş haliydiniz. Bunu görmeme ve anlamama izin verdiğiniz ve tüm bunları bana aktardığınız için size minnettarım. Sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Sizi çok seviyorum ve çok özleyeceğim. Huzur içinde uyuyun...
25.11.2020
Victoria Bilge Yılmaz
Güzel hocam, Sizinle tanışmak benim için büyük bir değişimdir. Sizinle geçirdiğim her an benim için çok önemli. Bana bakışınız, benimle sohbet edişiniz hep aklımda. Evinizin balkonunda içtiğimiz çaylar, sizin güzel tavsiyeleriniz o kadar değerli ki benim için. Keşke sizin gibi insanlardan daha fazla olsa bu dünyada. ODTÜ ve özellikle İngilizce öğretmenliği benim hayatımda büyük bir rol oynadı. Türkiye’de bir yabancı olarak yaşamak bazen zor bazen de çok güzeldi ve bu güzelliklerden biri de sizsiniz, hocam. Edebiyatı sevmek ve anlamak sizinle daha güzeldi. Çünkü her dersi zorunlu halden çıkarıp güzel anılara dönüştürdünüz. Sizi hep hatırlayacağım, hocam. Muhteşem bir insandınız benim için. Joshua hocaya ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Yanında duran ışığı kaybetmek çok zordur. Huzur içinde uyuyun.
24.11.2020
Mustafa Zeki Çıraklı
Prof. Dr. Ayten Coşkunoğlu Bear hocamızın acı kaybını derin teessürle öğrendim. Üzerimizde emeği büyük olan hocamız bir kuşak için köşe taşı niteliğinde değerli bir insandı. Bizleri Türk romanlarını Batı romanlarıyla birlikte ele almaya, karşılaştırmaya, değerlendirmeye sevkeden hocamızın kazandırdığı vizyon sayesinde anlatıbilim çalışmalarımın bir kapısı hep Türk edebiyatına açık kaldı. Bu yüzden Ayten hocamız TurkishNotes projemizin de asıl ilham kaynağıdır diyebilirim. Hep iyi ki ondan karşılaştırmalı dersini almışım, iyi ki Ayten hocamızla tanışmışım diyorum. Bu, hayatımın dönüm noktalarından biridir desem yeridir. Ayrıca, gerek Joshua hocamız gerekse Ayten hocamız nezaket ve zarafet konusunda da örnek insanlardı. Onları tanıyan bir çok arkadaşım buna yakından tanıktır. Bunca zaman içinde kendilerini andık, kulaklarını çınlattık belki ama görmek, görüşmek kısmet olmadı. En son Ankara'dan ayrılmadan önceydi sanırım, evinde ziyaret etmiştik. Joshua hocamızla birlikte çok zarif ev sahipliği yapmışlardı bize. Bu vesileyle, kendisini rahmet, minnet ve şükranla anıyor, bütün câmiamıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Huzur içinde, ışıklar içinde uyusun.