Doç. Dr. Caner Şimşir, 8 Eylül 1977 tarihinde Ankara’da doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini Ankara Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Lisans eğitimini 2000 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’nde dönem birincisi olarak bitirdi. Yüksek lisans ve doktora derecelerini yine aynı bölümde tamamladı. Lisansüstü eğitimi süresince araştırma görevlisi olarak çalıştı ve 2008 yılında “3D Finite Element Simulation of Steel Quenching to Determine the Microstructure and Residual Stresses” başlıklı doktora tezi ile doktora derecesini aldı.
2008-2011 yılları arasında Almanya’nın Bremen şehrinde, IFHTSE üyesi olan Institut für Werkstofftechnik’te (IWT) distorsiyonun matematiksel modellemesi üzerine araştırmalar yaptı. 2012 yılında Atılım Üniversitesi Üretim Mühendisliği Bölümü’nde yardımcı doçent olarak görev yapmaya başladı. Aynı üniversitede Metal Şekillendirme Mükemmeliyet Merkezi’nde müdür yardımcılığı yaptı, ayrıca Kalıntı Gerilme Laboratuvarı ile Fiziksel Simülasyon ve Termo-Mekanik Karakterizasyon Laboratuvarı’nı kurdu. 2019 yılının Ağustos ayında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’ne dönerek akademik kariyerine burada devam etti.
Isıl işlem, metal şekillendirme, döküm ve kaynak gibi metal bazlı üretim süreçlerinin çok ölçekli modellemesi ve simülasyonu konusundaki uzmanlığı, sanayi uygulamalarında geniş bir yankı uyandırdı. Yürüttüğü projelerle birçok sanayi kuruluşuna katkıda bulundu.
Doç. Dr. Caner Şimşir, ASM Handbook 4B, Handbook of Thermal Process Modeling of Steels, Quenching Theory and Technology 2nd Edition ve Encyclopedia of Iron and Steel gibi önemli kaynaklarda yer alan bölümler dahil olmak üzere 60’tan fazla bilimsel ve teknik makale yayımladı.
Ulusal ve uluslararası düzeyde yayınlanmış makaleleri, kitap bölümleri ve konferans bildirileri bulunan Doç.Dr. Caner Şimşir bu alanda öğrencilerin yetişmesine katkıda bulunmuş savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda projeler geliştirmiştir.
Caner Hocamızın bilgi birikimi, bilimsel vizyonu ve araştırma tutkusuyla yaptığı çalışmalar, akademik dünyada ve sanayide daima hatırlanacaktır.
Sevgili kardeşim Caner, kırklı yaşlarımızı çoktan geçmiş olsak da "minik kardeş, minik kardeş, can, can,can" şarkısını söylediğim, canımdan öte can kardeşim. Sen bu alemden öte aleme aniden geçiverince bu dünya iyice anlamsız gelmeye başladı...Muzip, nüktedan, candan, sevimli, çalışkan, yardımsever kardeşim. Kimselere hayır demeyen, hep eyvallah diyen kardeşim.... Ateş düştüğü yeri yakıyor gerçekten de...Artık kimse senin seslendiğin gibi abla demeyecek bana, kimse senin gibi beni sevmeyecek, ve kimse bana senin gibi bakmayacak. Vatan millet sevgisi zirvede, zeki, çalışkan ve de insan gibi insan kardeşim...Bana gider ayak bir ders verdin, dostun, sevenin, var mıdır bilmem sevmeyenin, belki gıpta edenin, çocukluk arkadaşların, meslektaşların, akademisyenler, sayıları azalan akrabalarımız, müzisyen dostlarının, ortak arkadaşlarımızın cümlesi cem etti seni uğurlamaya Konya'ya geldiler. Seni ne kadar sevdiğimizi biliyor muydun? Caner'im. Seninle eksildim, seninle çoğaldım. Seni çok özlüyorum. Şarkıda söylediği gibi "elbet bir gün kavuşacağız". ODTÜ'nün has gülü, kokulu gülü, bir gül-i rana, kıymetini bilemediler, saçının teline kıyamadığım, miniğim, bebeğim. Seni kullandığını, kandırdıklarını zannedenler, ardından asılsız gıybet edenler, gıybetlerine benim adımı da karıştıranlar bir gün sadece kendilerini kandırdıklarını görecekler. Senin güzel hatırın için senin oyununa devam ediyorum. Dünya bir zıll-i hayal, bizler gölgeler, bir Hayali var herkesi oynatan... Sen ilim sahibi idin ve zekatını kat kat ödedin o ilmin; öğrenciler yetiştirdin. Sen Yunus meşrep idin ne bilsin seni Molla Kasımlar? Ben hamuş oldum şimdi, Yunus'um söyleyiversin: Ben bu yolu bilmez idim, aşk gönlüme düştü gider, Aşk elinden dertli yürek kaynayarak taştı gider. Hani bizden öğüt alan, kalmadı dünyaya gelen, Gece gündüz taat kılan, o Sırat’ı geçti gider. Hep onlar Sırat’ı geçti, varıp dost iline düştü, Gönül maksuda erişti hazrete ulaştı gider. Nefsi doyunca yiyenler, kana kana uyuyanlar, Dili gıybet söyleyenler cehenneme düştü gider. Cehenneme düşen kişi, zarılıktır onun işi, Onulmaz bağrının başı, büryan olup pişti gider. Aşk oduna yanmayanlar, öleceğin sanmayanlar, Göz açıp uyanmayanlar şöyle gaflet bastı gider. Bu aşk bana bir düş idi, Hak müesser kılmış idi, Derviş Yunus bir kuş idi, halk içinden uçtu gider.
Caner, benim yeğenim. Candan sevdiğim Cennet ablamın ve Fatih eniştemin oğlu, sevgili Muazzez’in küçük kardeşi. Onları ablamın evlenmesinden tut, bugüne kadar çok uzaktan da olsa takip ettim. Temasımız hiç kesilmedi. Her iki kardeşin başarıları (detaylarını anlamamama rağmen) benim gururum oldu. Caner, maalesef bu devirde “akbabalara yem olan” çok iyi bir insandı. Hayır’ı , yok’u yoktu. Birkaç ay evvel Ankara’da beni trenden aldı, ODTÜ yü güzelce gezdirdi. Ben 1968 mezunu olduğum için çok şey değişmiş, ODTÜ çok büyümüş. Bu gelişmeleri bana tam anlayacağım şekilde anlattı. Tabiiki o görüşmemizin son olacağını hiç düşünmedim. Ama şimdi yarım gün olsa bile Caner’le geçirdiğim yarım gün bende derin bir iz bıraktı. Onun bilimdeki başarılarını, ne kadar değerli bir bilim insanı olduğunu vefatından sonra öğrendim. Benim kadar gururlanan bir Dayı olamaz bu dünyada. Huzur içinde yat Caner’im. Çok yazık oldu.
Hocam demekten gurur duyduğum, evet o benim hocam diyerek hava attığım, her mutlu ve mutsuz anımda yanımda olan, bir abi, baba gibi tüm öğrencilerinin arkasında sapasağlam duran,koruyan canım hocam. Derslerine girmek toplantılarına katilmak, esprilerine gülmek, yorumlarini fikrini cok merak ettigim, dokunduğu herkese faydası olmuş onlari bir yerlere getirmis nadide insan. Ögrencileriniz bir yere gelmişse sizin emeğiniz cok büyük. Bir cok değerli firmaya verdiği danışmanlık, lab grubuna verdigi emek ve ayni zamanda yönettiği bir cok ayri proje ve dersler. Bu zeka, karakter ve coolluk bir daha gelir mi bilmiyorum ama buradan bir Caner hoca geçti. ve bize cok değerli fikirlerini bıraktı. Sizi içimizde yaşatacağımıza emin olun hocam. O değerli sohbetinize kavuşmak dileğiyle. Benim aklımda kalan hocanın bir kelimesi vardi. Sizi şimdiden çok özledik 'diyeceğim yani'.
12.12.2024
Fatma Muazzez Şimşir
Sevgili kardeşim Caner, kırklı yaşlarımızı çoktan geçmiş olsak da "minik kardeş, minik kardeş, can, can,can" şarkısını söylediğim, canımdan öte can kardeşim. Sen bu alemden öte aleme aniden geçiverince bu dünya iyice anlamsız gelmeye başladı...Muzip, nüktedan, candan, sevimli, çalışkan, yardımsever kardeşim. Kimselere hayır demeyen, hep eyvallah diyen kardeşim.... Ateş düştüğü yeri yakıyor gerçekten de...Artık kimse senin seslendiğin gibi abla demeyecek bana, kimse senin gibi beni sevmeyecek, ve kimse bana senin gibi bakmayacak. Vatan millet sevgisi zirvede, zeki, çalışkan ve de insan gibi insan kardeşim...Bana gider ayak bir ders verdin, dostun, sevenin, var mıdır bilmem sevmeyenin, belki gıpta edenin, çocukluk arkadaşların, meslektaşların, akademisyenler, sayıları azalan akrabalarımız, müzisyen dostlarının, ortak arkadaşlarımızın cümlesi cem etti seni uğurlamaya Konya'ya geldiler. Seni ne kadar sevdiğimizi biliyor muydun? Caner'im. Seninle eksildim, seninle çoğaldım. Seni çok özlüyorum. Şarkıda söylediği gibi "elbet bir gün kavuşacağız". ODTÜ'nün has gülü, kokulu gülü, bir gül-i rana, kıymetini bilemediler, saçının teline kıyamadığım, miniğim, bebeğim. Seni kullandığını, kandırdıklarını zannedenler, ardından asılsız gıybet edenler, gıybetlerine benim adımı da karıştıranlar bir gün sadece kendilerini kandırdıklarını görecekler. Senin güzel hatırın için senin oyununa devam ediyorum. Dünya bir zıll-i hayal, bizler gölgeler, bir Hayali var herkesi oynatan... Sen ilim sahibi idin ve zekatını kat kat ödedin o ilmin; öğrenciler yetiştirdin. Sen Yunus meşrep idin ne bilsin seni Molla Kasımlar? Ben hamuş oldum şimdi, Yunus'um söyleyiversin: Ben bu yolu bilmez idim, aşk gönlüme düştü gider, Aşk elinden dertli yürek kaynayarak taştı gider. Hani bizden öğüt alan, kalmadı dünyaya gelen, Gece gündüz taat kılan, o Sırat’ı geçti gider. Hep onlar Sırat’ı geçti, varıp dost iline düştü, Gönül maksuda erişti hazrete ulaştı gider. Nefsi doyunca yiyenler, kana kana uyuyanlar, Dili gıybet söyleyenler cehenneme düştü gider. Cehenneme düşen kişi, zarılıktır onun işi, Onulmaz bağrının başı, büryan olup pişti gider. Aşk oduna yanmayanlar, öleceğin sanmayanlar, Göz açıp uyanmayanlar şöyle gaflet bastı gider. Bu aşk bana bir düş idi, Hak müesser kılmış idi, Derviş Yunus bir kuş idi, halk içinden uçtu gider.
01.12.2024
Ahmet Aksel
Caner, benim yeğenim. Candan sevdiğim Cennet ablamın ve Fatih eniştemin oğlu, sevgili Muazzez’in küçük kardeşi. Onları ablamın evlenmesinden tut, bugüne kadar çok uzaktan da olsa takip ettim. Temasımız hiç kesilmedi. Her iki kardeşin başarıları (detaylarını anlamamama rağmen) benim gururum oldu. Caner, maalesef bu devirde “akbabalara yem olan” çok iyi bir insandı. Hayır’ı , yok’u yoktu. Birkaç ay evvel Ankara’da beni trenden aldı, ODTÜ yü güzelce gezdirdi. Ben 1968 mezunu olduğum için çok şey değişmiş, ODTÜ çok büyümüş. Bu gelişmeleri bana tam anlayacağım şekilde anlattı. Tabiiki o görüşmemizin son olacağını hiç düşünmedim. Ama şimdi yarım gün olsa bile Caner’le geçirdiğim yarım gün bende derin bir iz bıraktı. Onun bilimdeki başarılarını, ne kadar değerli bir bilim insanı olduğunu vefatından sonra öğrendim. Benim kadar gururlanan bir Dayı olamaz bu dünyada. Huzur içinde yat Caner’im. Çok yazık oldu.
28.11.2024
Şeniz Yaman
Hocam demekten gurur duyduğum, evet o benim hocam diyerek hava attığım, her mutlu ve mutsuz anımda yanımda olan, bir abi, baba gibi tüm öğrencilerinin arkasında sapasağlam duran,koruyan canım hocam. Derslerine girmek toplantılarına katilmak, esprilerine gülmek, yorumlarini fikrini cok merak ettigim, dokunduğu herkese faydası olmuş onlari bir yerlere getirmis nadide insan. Ögrencileriniz bir yere gelmişse sizin emeğiniz cok büyük. Bir cok değerli firmaya verdiği danışmanlık, lab grubuna verdigi emek ve ayni zamanda yönettiği bir cok ayri proje ve dersler. Bu zeka, karakter ve coolluk bir daha gelir mi bilmiyorum ama buradan bir Caner hoca geçti. ve bize cok değerli fikirlerini bıraktı. Sizi içimizde yaşatacağımıza emin olun hocam. O değerli sohbetinize kavuşmak dileğiyle. Benim aklımda kalan hocanın bir kelimesi vardi. Sizi şimdiden çok özledik 'diyeceğim yani'.