< Geri dön

Prof. Dr. Fatih Canatan

Anısına

1948 - 8 Ekim 2016
< Geri dön

Prof. Dr. Fatih Canatan

Anısına

1948 - 8 Ekim 2016
  • Fatih Canatan, 1948 yılında doğdu. Lisans öğrenimini, ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde, 1970 yılında tamamladı. 1971 yılında aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı. 1975 yılında Londra Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı.

    ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde, 1971-72 yıllarında Asistan, 1976-77 yıllarında Okutman, 1977-85 yıllarında Yardımcı Doçent, 1985-89 yıllarında Doçent olarak çalıştı. 1989 yılında Profesör oldu. 1995-2001 yılları arasında ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı olarak görev yaptı.

    1972-75 yılları arasında Londra Üniversitesi, UCL Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde, İngiliz Savunma Bakanlığı’na bağlı SRDE kuruluşunun Chieftain tankı anten sisteminin geliştirilmesi projesinde çalıştı. 1983 yılından itibaren, uzun yıllar Aselsan’da danışmanlık yaptı.

    1990-94 yılları arasında Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği’nde milimetre bandında çalışan bir EDT/EKT prototipinin yapılması projesinde çalıştı ve kullanıcı ara yüzü ile algoritmaları geliştirdi. Başarıyla tamamlanarak faal olarak ilgili laboratuvarda bulunan bu cihaz çalışmasıyla, proje ekibi 1994 yılında Prof. Dr. Mustafa Parlar Vakfı tarafından ödüle layık bulundu.


    Fotoğraf Paylaşın

    Anılar

    17.06.2024

    Hakkı Hakan Güz

    Okuldan atılmama son saniye de müdahale ederek, eğitimime devam etmemi sağlayan büyük insan. Tekrar bu duruma düşer isem, beni asla affetmeyeceğini söyledi. Çok utandığımı hatırlıyorum. Kabul edebileceği, minnetimi ifade edebilmek için tek çare olarak gördüğüm hediyeyi, babama ait iş yerinden mütevazi ölçü ve miktarda karides, sudak balığı ve kalamar götürdüm kendisine. İlk önce şiddetle red etti. Sonra annemin kendi el yazısı ile yazdığı tavsiye niteliğindeki pişirme tariflerini içeren mektubunu görünce kabul etti. Sonraları ücreti mukabilinde aynı ürünlerden bir kaç kez sipariş ettiğini hatırlıyorum. Kendisi benim hayatıma en derinden dokunmuş insanlardandır. Hep özleyeceğim. Bir gün başka bir boyutta tekrar sohbet edebilmeyi dilerim.

    10.08.2023

    Cevdet ACAR

    Fatih hocayla EE öğrencisi olarak sanırım 3. Sınıfta 1987 veya 1988 yıllarında tanıştım. Birkaç arkadaş odasına gitmiştik. Gel sesini duyunca kapıyı açtık. Bu sırada gördüğümüz manzara bende öyle bir iz bıraktıki bugün yaşamışım gibi hatırlıyorum. Odanın tamamına yayılmış yüzlerce kola/gazoz şişesi zemini doldurmuştu. Çok dar bir koridor misafirleri için boş bırakılmıştı. Başımız önde şişeleri devirmemeye dikkat ederek biraz yaklaşınca masasının arkasında dizili duran otomobil lastikleri dikkatimizi çekti. Yoğun pipo tütünü kokusunun kaynağı da ağzındaydı. O an doğru okulda ve doğru hocalarla olduğumu bir kez daha hissettim. O sıradışı yaşam tarzı ve hayata bakış açısı sonraki yıllarda bende de derin izler bıraktı. Fatih hocadan EMT başta olmak üzere birkaç ders aldım. Dikkatimi çeken anlattğını yaşıyor olmasıydı. Notlarına baktığını hatta notlarıyla derse geldiğini hatırlamıyorum. Birbirleriyle çok alakasız gibi görünen dersleri onun kadar mükemmel anlatan hoca bulmak çok zor. Bir tenefüs arasında Fransa’ya gittiğini ve sunduğu bildirinin Mirage savaş uçaklarının üreticileri tarafından çok ilgiyle karşılandığı anlatmıştı. Ne yazikki aldıkları harcırahın bu ziyaretin masraflarını bile karşılamadığını da sohbetimiz esnasında öğrenmiştik. Birgün kantinde yüksek sesli bir konuşmaya tanık oldum. Taraflardan biri kantinci değeri bizim Fatih hocamızdı. Kantinci Fatih hocadan boş şişeleri geri getirmesini istiyordu. Şişeler olmadığı için yeteri kadar gazoz alamadığını anlatıyordu yüksek sesle. Fatih hoca da parasını verdiğini şişelerin kendisine ait olduğunu söylüyordu hatırladığım kadarıyla. Bu konuşmayı duyunca odasına ilk gidişimizde gördüğümüz manzarayı daha iyi anladık. Uçurtmayı genelde çocuklar uçurur diye bilinir. Devrim stadında yanında bir çocukla birlikte uçurtma uçuran biri dikkatimi çekti yurtlardan kafeteryaya giderken. Yaklaşınca farkettik. Uçurtmayı uçuran Fatih hocaydı. Yanındaki çocuk sanırım sırasını bekliyordu. Sonradan daha iyi anlaşılıyor o hocaların ve ODTÜ’nün değeri. Allah rahmet eylesin. Her birisi eğitim dünyasının deniz fenerleri, kutup yıldızları olan hocalarımıza. Yaşayanlara da sağlıklı, uzun ömürler diliyorum.

    16.01.2022

    Mustafa Nami HAS

    Fatih hocanın babası ile babam iyi arkadaşlardı. Biyografisinden anladığım kadarıyla; ben yedi yaşından küçük olmalıydım. Sanırım karşılaştığım ilk üniversite öğrencisiydi. Ankara'da sıcacık bir evde ailecek ziyaretlerine girmiştik. İlk defa televizyonu orada gördüm. Biz hepimiz televizyon izliyorken o heyecanla ders çalışıyordu. Sakallıydı. Aklımda kalan bir detay da masaya monte edilmiş, kollu kalem açacağı idi. Nurlar içinde yatsın.


    Mesaj bırakın

  • 17.06.2024

    Hakkı Hakan Güz

    Okuldan atılmama son saniye de müdahale ederek, eğitimime devam etmemi sağlayan büyük insan. Tekrar bu duruma düşer isem, beni asla affetmeyeceğini söyledi. Çok utandığımı hatırlıyorum. Kabul edebileceği, minnetimi ifade edebilmek için tek çare olarak gördüğüm hediyeyi, babama ait iş yerinden mütevazi ölçü ve miktarda karides, sudak balığı ve kalamar götürdüm kendisine. İlk önce şiddetle red etti. Sonra annemin kendi el yazısı ile yazdığı tavsiye niteliğindeki pişirme tariflerini içeren mektubunu görünce kabul etti. Sonraları ücreti mukabilinde aynı ürünlerden bir kaç kez sipariş ettiğini hatırlıyorum. Kendisi benim hayatıma en derinden dokunmuş insanlardandır. Hep özleyeceğim. Bir gün başka bir boyutta tekrar sohbet edebilmeyi dilerim.

    10.08.2023

    Cevdet ACAR

    Fatih hocayla EE öğrencisi olarak sanırım 3. Sınıfta 1987 veya 1988 yıllarında tanıştım. Birkaç arkadaş odasına gitmiştik. Gel sesini duyunca kapıyı açtık. Bu sırada gördüğümüz manzara bende öyle bir iz bıraktıki bugün yaşamışım gibi hatırlıyorum. Odanın tamamına yayılmış yüzlerce kola/gazoz şişesi zemini doldurmuştu. Çok dar bir koridor misafirleri için boş bırakılmıştı. Başımız önde şişeleri devirmemeye dikkat ederek biraz yaklaşınca masasının arkasında dizili duran otomobil lastikleri dikkatimizi çekti. Yoğun pipo tütünü kokusunun kaynağı da ağzındaydı. O an doğru okulda ve doğru hocalarla olduğumu bir kez daha hissettim. O sıradışı yaşam tarzı ve hayata bakış açısı sonraki yıllarda bende de derin izler bıraktı. Fatih hocadan EMT başta olmak üzere birkaç ders aldım. Dikkatimi çeken anlattğını yaşıyor olmasıydı. Notlarına baktığını hatta notlarıyla derse geldiğini hatırlamıyorum. Birbirleriyle çok alakasız gibi görünen dersleri onun kadar mükemmel anlatan hoca bulmak çok zor. Bir tenefüs arasında Fransa’ya gittiğini ve sunduğu bildirinin Mirage savaş uçaklarının üreticileri tarafından çok ilgiyle karşılandığı anlatmıştı. Ne yazikki aldıkları harcırahın bu ziyaretin masraflarını bile karşılamadığını da sohbetimiz esnasında öğrenmiştik. Birgün kantinde yüksek sesli bir konuşmaya tanık oldum. Taraflardan biri kantinci değeri bizim Fatih hocamızdı. Kantinci Fatih hocadan boş şişeleri geri getirmesini istiyordu. Şişeler olmadığı için yeteri kadar gazoz alamadığını anlatıyordu yüksek sesle. Fatih hoca da parasını verdiğini şişelerin kendisine ait olduğunu söylüyordu hatırladığım kadarıyla. Bu konuşmayı duyunca odasına ilk gidişimizde gördüğümüz manzarayı daha iyi anladık. Uçurtmayı genelde çocuklar uçurur diye bilinir. Devrim stadında yanında bir çocukla birlikte uçurtma uçuran biri dikkatimi çekti yurtlardan kafeteryaya giderken. Yaklaşınca farkettik. Uçurtmayı uçuran Fatih hocaydı. Yanındaki çocuk sanırım sırasını bekliyordu. Sonradan daha iyi anlaşılıyor o hocaların ve ODTÜ’nün değeri. Allah rahmet eylesin. Her birisi eğitim dünyasının deniz fenerleri, kutup yıldızları olan hocalarımıza. Yaşayanlara da sağlıklı, uzun ömürler diliyorum.

    16.01.2022

    Mustafa Nami HAS

    Fatih hocanın babası ile babam iyi arkadaşlardı. Biyografisinden anladığım kadarıyla; ben yedi yaşından küçük olmalıydım. Sanırım karşılaştığım ilk üniversite öğrencisiydi. Ankara'da sıcacık bir evde ailecek ziyaretlerine girmiştik. İlk defa televizyonu orada gördüm. Biz hepimiz televizyon izliyorken o heyecanla ders çalışıyordu. Sakallıydı. Aklımda kalan bir detay da masaya monte edilmiş, kollu kalem açacağı idi. Nurlar içinde yatsın.


    Mesaj bırakın